Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Kese...

Kadının biri, cömert olduğu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: - Bu şehirde benden fakir insan yok!. demiş. Bana biraz yardım eder misiniz? Bilge adam, kadının kucağındaki bebeğin bir ipeği andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra: - Demek fakirsin!. demiş. Hem de çok fakir. Ama karşılıksız yardım yapmak, âdetim değil!. Eğer yardım istiyorsan, çocuğunun parmağını satman gerekir.. ... Kadın, önce deli olduğunu sanmış bilgenin. Daha sonra da, kötü bir şaka yaptığını... Ama adam ciddî görünüyormuş. Kadına bir kese altın uzatıp: - Ayak parmağına da razıyım!. demiş. Zaten cerrah olduğumdan, ona acı çektirmem Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam: - Sadece tırnağını söksem de olur! diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar. Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış. Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından: - Nasıl bir fakir olduğunu anlayamadım!. diye bağırmış. Kucağındaki hazinenin tırnak kadar bir parçasını, bir kese altına d...

Sahi Sen Kimsin ?

Billboardlardaki resimlerine baktım; güya "kudretli" görünesin diye en çılgın bakışlı fotoğraflarını seçmişler. Kontrolsüz bir adrenalin ile geldiği yeri hazmedemeyişi harmanlayan deli bakışları. Ne yapsan olmuyor. Kültürsüzlüğün, görgüsüzlüğün, basitliğin, açlığın her şeyin önüne geçiyor. Sadece çalma, çırpmaya, vebal almaya işleyen kıt aklın bile durup durup sana "Saygı görmüyorsun, sende bir şeyler eksik" diye fısıldıyor. Bu fısıltıyı duydukça iyice kontrolden çıkıyorsun. "Bana saygı duyun, önümde eğilin. Eteklerimi öpün" diye tepiniyorsun ama olmuyor. Olmuyor işte. En yakınındakiler bile senin iflah olmaz kifayetsizliğine, insanlıktan çıkmış öfkene, Allah’a şirk koşma noktasına gelmiş kibrine dayanamıyorlar. En uyanıklar ile kullanım tarihinin tamamen sona gelmesini bekleyenler kaldı sadece çevrende. Bir de bir delinin gölgesi ardında kirli oyunlarını yürütenler. Boşsun, bomboşsun. Bir genelev fedaisi kadar ruhsuz ve hoyratsın. Kabadayı...

Doğru Adam, Doğru Kadın....

Doğru insan olmak doğru insanla evlenmekten çok daha fazlasıdır!'   Yazar kitabında şu öyküyü anlatır.. 'Yıllar önce Hawai'de başlık parasına benzer bir uygulama revaçtadır. Bir erkeğin sevdiği kızla evlenebilmesi için kızın ailesine belli sayıda inek vermek zorundadır. İnek sayısının 10 adet olması gerekmekle birlikte kızın özelliklerine göre bu sayı değişebilmektedir. Ve adada iki kızı olan bir adam yaşamaktadır. Kızlardan büyük olanı bizdeki deyişle -kabul görmeyen- tipte, şanssız bir kızdır ve babası ona 3 inek fiyat biçmiştir; 2 inekli bir teklifi de kabul edecektir; hatta iyi bir pazarlıkla 1 ineğe fit olmaya razıdır. Bir gün adanın zenginlerinden Johny Lingo bu eve geldiğinde herkes onun diğer kızı isteyeceğini düşünür. Oysa yaşlı adamı sevince boğarak büyük kıza talip olur. Herkes en azından isteneni yani; 3 inek ödeyeceğini düşünürken Johny yanında 12 tane inekle gelmiştir!!.. O dönemlerde normal bir balayı ortalama bir yıl sürmektedir ama gelin ve ...

Fıkra Bu Yaaaa....

"... Bir süre konuşmuşlar, sonra psikolog bir test yapmaya karar vermiş. Bir kâğıdın üzerine bir “+” işareti çizmiş, sormuş;   “Bu nedir?” Adam kâğıttaki şekle şöyle bir bakmış ve “Bu bir dört yol ağzı” demiş, “hemen şurada bir çalılık var, çalılığın arkasında bir adam ile bir kadın var, ooooo!” Psikolog kâğıdın üzerine bu kez bir kare işareti çizmiş, sormuş; “Bu nedir?” Adam tebessüm etmiş. “Bu bir yatak odası” demiş, “içinde bir adam ile bir kadın var, vaaaayyy!” Psikoloğun üçüncü çizdiği şekil bir üçgenmiş;   “Bu nedir?” Adam kafasını kaşımış, “Bu bir çadır” demiş, “içinde bir adam ile bir kadın var, üüüüüüü!” Psikolog bu kez bir dikdörtgen çizmiş;   “Bu nedir?” Adam derin bir nefes almış, “Bu bir otobüs” demiş, “en arka koltukta bir adam ile bir kadın var, ne yaptıklarını ne sen sor, ne ben söyleyeyim”. Psikolog sinirlenmiş: “Sen başka şey düşünmez misin be adam”. Adam şaşkınlık içinde yanıt vermiş: “İyi de bütün bunları çizen s...