Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Okunası Tavsiyeler..

Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme. -İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. -Kimseye yalvarma. ... -Asla dönüp arkana bakma. -Sır tutmasını bil. -Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma. -Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut. -Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. -Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. -Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma. -Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme. -Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme. -Kendini öven insanlardan kaç. -Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma. -Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. -Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütleri gözardı etme. -Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar. -Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenle...

Adalet Ağlıyor mu..?

Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... ... Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak yaşlı ciğerlerine sabahın ılık esintisi ile doldurdu. Abdestini aldı, sabah namazını kıldı. Mutfağa yöneldi. Çayla birlikte bir iki lokma bir şeyler atıştırdı. Oturma odasına yöneldi. Eski bir fiskos masasının yanındaki koltuğuna ilişti. Masanın üstü çerçeveler ile doluydu. Bir tanesine uzandı, camının üzerinde titreyen parmaklarını dolaştırdı. Çerçevenin içindeki fotoğrafta İstiklal madalyalı kara yağız bir adamla, makyajsız olmasına rağmen güzelliği göz alan bir kadın birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı. Yaşlı kadın ‘Günaydın Anne, Günaydın Baba’ dedi. Usulca yerine koyduğu çerçeveye bir bakış daha attıktan sonra başka bir çerçeveyi eline aldı.Bu siyah ...

İtalya'da Bir Türk Köyü....

Resim
Türkçe bilmiyorlar, Türkiye'yi görmemişler ama 323 yıldır Türk gibi yaşıyorlar.           İtalya'nın Moena Köyü'ne sığınan bir Yeniçeri oraya yerleşip, bir de kahraman olunca köyün adı 'La Turchia' diye anılmaya başlamış. Moenalıların en büyük isteği ise mehter takımını görmek.           İtalya'daki Türk köyünden davet var.           İtalya'nın Manzori Dağları'nın eteğindeki 'La Turchia' adıyla da bilinen Moena Köyü, 323 yıldır hoşgörü örneği sergiliyor. Türkçe bilmeyen ama kendilerini Türk olarak tanıtan Moenalılar, Türkler'i bekliyor.           Bu şaşırtıcı öykü tam 323 yıl önce başlar. 2. Viyana kuşatması sonrası bir Osmanlı askeri, İtalya'da küçük bir kasabaya sığınır. Ölmek üzere olan bu Yeniçeri askeri, köylüler tarafından tedavi edilir. ...

Sedef Çiçeği...

Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı... Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu. Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına: - Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun? Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı: - Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan... ... Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda... Sessizlik, bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu... Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmıs 50 yılın ardından? Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı... Kadın neler diyecekti? Herkes, onu dinliyordu... Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti: - Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim... O bilmez... 50 yıl önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı onları yavrum bildim. Bi...