Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anlarsanız Şaşarım

Resim
 Hâlâ mı anlamadınız.? Yahu ben Ortadoğulu değilim..! Eğer sen beni zorla Ortadoğulu yapmaya çalışırsan ben direnirim.. Çünkü o benim kültürüm değil... Bana yabancı... Ben 5 değil , iyi eğitebileceğim kadar çocuk isterim... Varsın tek olsun, sağ olsun sağlıklı olsun... Kusura bakma ama ben yere tükürmem, çöp atmam, biraz yürür çöp kutusuna atarım... Kadın, ailenin kraliçesidir... Annem de öyle idi... Anneannem de, babaannem de... Bırakın kadın - erkek eşitliğini, kadın daha ağır basar benim kültürümde... Namazını kılan kılar, içkisini içen içer... Biri öbürüne Allah kabul etsin der, diğeri '' yarasın şerefine ''... Demokrasi vardır evde, biat değil... Evet KÖPEK'te severiz, KEDİ'de, cinler, periler değildir onlar... Doğayı'da severiz hem de çok... Canımız yanar bir ağaç devrilse... Sanat severiz sanat...Her türlü sanatı... Sanatçıya saygı duyarız ama gerçek sanatçıya... Severiz okumayı... Kitap bile alırız inanırmısın..? MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü en çok ne...
Resim
 Almanya'da yayın yapan ZDF televizyonundaki bir yarışma programında tüm dünya marşlarını ezbere bildiğini iddia eden İsviçreli genç , jüri tarafından seçilen 5 ülkenin milli marşını sırayla ezbere okuyacaktı.İlk 4 marşı ezbere okuyan gence program sunucusu ikna olduklarını  ve Türk İstiklal Marşı'nı okumasına gerek kalmadığını söyledi. Ancak İsviçreli genç Türk İstiklal Marşı' nı da okumak istediğini söyledi. Okuduğu son marş, Türk  Milli Marşı'mızı okumadan önce gencin ağzından şu tarihi sözler döküldü:  "TÜM SALON AYAĞA KALKSIN! , TÜRK MİLLİ MARŞI OTURARAK DİNLENMEZ!"  BUNUN ÜZERİNE SALONDAKİ TÜM ALMANLAR AYAĞA KALKTI. Çünkü bu marş bir milletin ayağa kalkışıydı.Ve bağımsızlık zaferi ilan edilmeden ,1921 yılının 12 Mart’ında kabul edilmişti.(Alıntı)

Baharın Gülümsemesi

Resim
Güne taze bir gülümseme ve pırıl pırıl parlayan bir güneş ışığıyla başlamanın zamanı geldi. Bahar temizliğine hazır mısınız??? Yazmayan kalemleri. Sayfası bitmiş defterleri. Kulpu kırık fincanları. ‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu. Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri. Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi. Dibi kararmış tencereyi. Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları. Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı. Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı allah aşkına) Atın. Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı? Şimdi ihtimalleri atın. ‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte. Takılıp kaldığınız o günü. Düşünüp durduğunuz o lafı. Atın. Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü. Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’ Atın. O hiç beceremediğiniz yem...