İyilik ve Kötülük..
Bir adam çölde at üzerinde yoluna devam ediyordu. Böyle giderken az ilerde bir ateş alevi ortasında bir yılan gördü. Yılan ne kadar çabalasa da ateşin ortasından kurtulmayı başaramıyordu.
Adam düşündü. Yılan benim düşmanım olsa da ben yine de onu kurtaracağım. Atından indi. Uzun bir çubuk aldı. Çubuğun ucuna bir torba bağladı. Ateşin ortasına uzattı. Yılan kıvrılarak torbanın içine girdi. Adam da torbayı ateşin ortasından çıkardı. Böylece yılanı kurtarmış oldu.
Adam düşündü. Yılan benim düşmanım olsa da ben yine de onu kurtaracağım. Atından indi. Uzun bir çubuk aldı. Çubuğun ucuna bir torba bağladı. Ateşin ortasına uzattı. Yılan kıvrılarak torbanın içine girdi. Adam da torbayı ateşin ortasından çıkardı. Böylece yılanı kurtarmış oldu.
Yılan torbanın içinden çıkar çıkmaz adama dedi ki: Seni sokacağım. Adam dedi ki: Ama nasıl olur, ben seni ateşin ortasından kurtardım. Yılan dedi ki: Evet ama iyiliğin karşılığı kötülüktür. Bu yüzden ben seni sokacağım.
Adam yılana yalvardı. Dur yapma, iyiliğin karşılığının kötülük olup olmadığını çevremizdeki birisine soralım. Eğer o da senin fikrindeyse o zaman beni sokabilirsin.
Adam yılana yalvardı. Dur yapma, iyiliğin karşılığının kötülük olup olmadığını çevremizdeki birisine soralım. Eğer o da senin fikrindeyse o zaman beni sokabilirsin.
Yılan kabul etti. Etraflarına baktılar. Bir İnek gördüler. Bu ineğe soralım dediler. İneğin yanına gittiler. Ey inek dediler. Söyle bakalım. İyiliğin karşılığı kötülük mü?.
İnek, evet İyiliğin karşılığı kötülüktür diyerek anlatmaya başladı. Ben güzel bir yerde yaşıyordum. Sahibimin ailesine her zaman bol süt veriyordum. Onlara bir de yavru verdim. Fakat zaman geçip te yaşlanınca beni kasaba verip kestirmek istedi. Ben de onun yanından kaçıp bu çöle geldim. Buralarda avare avare dolaşıyorum. Benim iyiliklerimin karşılığı bu olmamalıydı. Bu yüzden iyiliğin karşılığı kötülüktür. dedi.
Yılan adama dedi: Gördün mü inek de benim tarafımda. Bu yüzden seni sokup öldüreceğim.
Adam tekrar yalvardı. Dur! Bir kişiye daha soralım eğer o da iyiliğin karşılığı kötülüktür derse o zaman beni sokabilirsin dedi.
Yılan adama dedi: Gördün mü inek de benim tarafımda. Bu yüzden seni sokup öldüreceğim.
Adam tekrar yalvardı. Dur! Bir kişiye daha soralım eğer o da iyiliğin karşılığı kötülüktür derse o zaman beni sokabilirsin dedi.
Etraflarına baktılar. Bir ağaç gördüler. şu ağaca soralım. Ağacın yanına gittiler ve ey ağaç söyle bakalım iyiliğin karşılığı kötülük müdür diye sordular.
Ağaç, evet iyiliğin karşılığı kötülüktür diye cevap verdi. Sonra devam etti. İnsanlar işlerinde çalışıp yorgun argın evlerine giderken ara sıra gelip benim altımda gölgelenip dinlenirler. Fakat bazen de beni odun yapmak için daha yaşken keserler, bana balta vururlar. Bu yüzden iyiliğin karşılığı kötülüktür. dedi.
Yılan bunu duyunca, gördün mü ağaçta benim tarafımda. Hiç kurtuluşun yok. Seni sokup öldüreceğim. İyiliğin karşılığı kötülüktür dedi.
Yılan bunu duyunca, gördün mü ağaçta benim tarafımda. Hiç kurtuluşun yok. Seni sokup öldüreceğim. İyiliğin karşılığı kötülüktür dedi.
Adam son kez yalvardı. Dur yapma. Son olarak birisine daha soralım. Eğer o da senin fikrindeyse o zaman beni sokabilirsin.
Yılan, tamam dedi. Fakat bu son. Ondan sonra seni sokacağım.
Etraflarına baktılar. Bir tane tilki gördüler. Tilkiye doğru gittiler. Ey tilki dediler. Söyle bakalım iyiliğin karşılığı kötülük müdür? Tilki bilindiği gibi kurnaz bir hayvan. Hemen durumu anladı, adamın zor durumda olduğunu görünce kendi kendine plan yaptı.
Tilki adama dedi: ey insan yılan doğru söylüyor. Elbette iyiliğin karşılığı kötülüktür. Bunu duyan yılan tilkinin de kendi tarafında olduğunu sanarak gururlanmaya başladı.
Tilki konuşmaya devam etti. Fakat ben konuyu tam anlamadım. Olayı bana bir anlatır mısınız dedi. Adam anlatmaya başladı.
Bu yılan bir ateşin ortasında idi. Ben uzun bir çubuk aldım, ucuna da bir torba bağladım, ateşin ortasına uzattım. Yılan da torbanın içine girdi ve ben onu ateşin ortasından çıkardım.
Tilki gülerek konuşmaya başladı. Ey aptal insan, hiç bu kadar büyük bir yılan bu küçük torbaya sığar mı, böyle bir şey olur mu dedi.
Yılan tilkinin sözleri karşısında göğsünü gerdi, iyice havaya girdi.
Tilki devam etti: Tekrar torbaya girsin de ben de bir göreyim. Bakalım bu kadar büyük bir yılan bu küçük torbaya nasıl girmiş.
Yılan kıvrılarak torbanın içine girdi.
Tilki hemen adama dönerek, ey insan; düşmanın kafese girdi. Eğer çıkarsa seni sokup öldürecek. Onu yakalamışken affetme dedi.
Adam birden uyandı. Hemen torbanın ucunu bağladı. Yılanı orada bulunan taşlara vurarak öldürdü.Böylece insan iyiliğe elverişli olmayan düşmana iyilik yapmamayı, acımamayı öğrendi.
Devam edecek...
Yorumlar
Yorum Gönder