Doğacaktır Sana Vaat Etiği Günler....

Doğacaktır sana vaat etiği günler... kim bilir belki yarın belki yarından da yakın..
Yaşamış olduğumuz son yıllarda ülkemiz milletimiz üzerinde esmekte olan kaos rüzgarları aşikar... İçimizde fırtınalar kopmakta...

Bu yazıda âcizane istiklal marşımızı hatırlamak ve hatırlatmak istedim... Malumunuz her milletin kendisine ait milli marşı vardır... Bunlardan bir kısmı kişilere krallara övgüdür ya da ülke methiyesidir... Bizim milli marşımızda istiklal marşımızdır ki milletimizin kahramanlık destanı... Milletimizin ruhunu, tarihini, ideallerini yansıtan ölmez bir değer...
İstiklal marşını benimseyen, özümseyen, dikkatle ve yürekten söyleyen bizler... Milli şuurumuzu hiç bir vakit kaybetmez birliğimizi ve dirliğimizi muhafaza eder ve kim olduğumuzun farkına varırız...

İstiklal marşımız; istiklal savaşının yaşandığı sırada yazılmıştır... o gün herkes nefsine ait ne varsa vazgeçmiş, şahsi emeller bir tarafa itilmiş, bütün fikirler bir noktada toplanmış, hak ve istiklal diyerek memleketin milletin kurtuluşundan başka bir şey düşünülmez olmuş... Topluca vurmuş yürekler...
O zamanda düşmanın yanı sıra içimizden bizi parçalamak isteyenler vardı... O zamanda savaş sadece cephelerde değildi... Durumu idrak eden Mehmet Akif Ersoy karanlık günlere ışık tutmuş, ruhlara ümit, heyecan ve kuvvet aşılamıştır... Mehmet Akif Ersoy biliyordu ki; ''girmeden tefrika bir millete, düşman giremez... Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez...'' ve yine çok iyi biliyordu ki ''sahipsiz vatanın batması haktır... Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır...'' tarih tekerrürden ibaret... Bu günde yüreklerin topluca vurması gerektiği vatanımıza sahip çıkmamız gerektiği, birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bir süreçteyiz...
Türkiye... Büyük millet... Ezelden beri hür yaşamış, dağları yırtmış, seller gibi bentleri çiğneyip aşmış... Bu büyük millet gittiği her yere insanlık, adalet götürmüş... Zulmü alkışlamamış... Hakkı tutup kaldırmış bir millettir... bu büyük millet hiç bir vakit geleceği karanlık görüp azmi bırakmamıştır...


Korkma..! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak..! Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak , o , benim milletimin yıldızıdır parlayacak..! O benimdir , o benim milletimindir ancak..!
İşte bu ses;

Elinden silahları alınmış olmasına rağmen, hürriyeti ve istiklali için, dişi ile tırnağı ile Allah’tan ümit kesmeyen ve bu imanla zaferin yakınlığını müjdeleyen ses...
İşte bu ses,
Kocasını, oğlunu savaşa gönderip kendisi de sırtındaki bebesi ile cepheye mermi taşıyan kadınların sesi...

İşte bu ses;
Kanları ile karış karış vatan toprağını sulayan aziz şehitlerin sesi...

Bu yüzden milli manevi değerlerimizin idrakinde olmak zorundayız... Yaşanılan hiç bir olumsuzluğu görmemezlikten gelme gibi bir lüksümüz yok...
Ecdadımızı unutmadan, şehitlerimizi incitmeden, gönül gönüle, el ele vererek milli birlik beraberlik içerisinde manevi değerlerimize sahip çıktığımız sürece, Allah’ın izni ile işte o zaman ''doğacaktır sana vaad ettiği günler hakkın... Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın...


Allah yar ve yardımcımız olsun...
   Serap Ayvasakı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgili Karıma...