Hadi Yüreğim Ha Gayret....

Yüreğimdeki fırtınaları, zamansız zemherileri anlattım, yaşadım, yaşatmak istedim, yaşadıkça paylaşmak, paylaştıkça çoğalmak istedim. Cahilliği bırak bu zamana dön ve biraz sus dediler…
Doğru bildiğin inandığın yerde susmak ve durmak ağrıma gitse de sustum, bu seferde susmak sana yakışmıyor dediler..
Bir adım attım yürüdüm, orda kal dediler. Bir adım geriden yürüdüm, ne o cesaretin yok mu dediler...
Gönül verdim, yürek verdim, ne arkamda ne önümde ol gel arkadaşım yanımda ol birlikte gülelim ağlayalım dedim ne yüreğimi ne gönlümü taşıyamadılar...
Yarım sözcükleri ile ezbere konuştular, olmaz, yanlışsınız dedim; sen hele işine bak ve biraz rahat ol dediler...
Rahat olmak bana çok uzaktı, ama denedim, rahat oldum yani (Uzak durdum) ne o küsmüyüz dediler...
Şimdi ne yakın ne uzağım; yüreğimde fırtınalar, sadece kendime TUZAĞIM,

Siz küçücük yalanları çok büyük meraklarla dinleyip kabul ederken, ben, “hadi yüreğim ha gayret hele sıkı dur hele sabret dedim”

Boynuma zincir değmedi benim, kimseye baş eğmedim. O yüzden olsa gerek zaman zaman kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi hissettim. Ne çok askerim var. Bana ihanet eden dedim, güldüm :));
Ve aslında düşmanı alt edemediğimden değil, arkadan vuranlar yüzünden öldüm. Öldüm öldüm ama dirildim…
Bende yalnız Allah korkusu var, yüreğimde insan sevgisi ,vatan, bayrak, millet, ezan sevdası.. Ve koca bir ateş varken bizleri bekleyen bir avuç ateşten korkacak değilim,  özümü sözümü duruşumu bozacak da değilim, üzüldüm elbette içim yandı, yüreğime bir hüzün oturdu. Ama o kadar, her hüzün taze bahar gibidir.
’BİR UMUTTUR YAŞAMAK VE UMUDUMUZ KUŞATILAMIYACAK’’ diye haykırdım…

Şimdi ise, yorgunum çok yorgun; Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var, çünkü yaşamak sadece nefes alıp vermek değil bizim için. Bakıyorum kepaze ruhlarla dolmuş etraf... Tüm yorgunluğuma rağmen MUTLUYUM, HUZURLUYUM UMUTLUYUM...
Bana uzanan, aman dileyen bir eli tuttuğum zaman duymuş olduğum mutluluğun tadına çirkefe batmış kepaze ruhlar ve düşmanlarım asla ulaşamazlar... Onun için Hayat bir uykudur ölünce uyanır insan, sen erken davran ölmeden önce uyan.

Makamlar, etiketler, şen kahkahalar sahte sevdalar sizde kalsın sizin olsun.... Siz gri rengi sever bulanık sularda balık avlamaya çalışırken ben hala yüreğim avucumda cesaretim yüreğimde mavi ye hasretim, kırmızıya hasretim, siyaha hasretim, yeşile hasretim, beyaza ve ötesine hasretim…

Olduğun yere fazla güvenme Yüreğine güven... Her şey tersine döner bir gün...

Dostlara selam olsun...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgili Karıma...