Gerçekler;
Kürtlerden bir azınlık yaratma hatta daha ileri giderek bir Kürt milleti yaratma niyetlerinin temel hedeflerinden biri Kürt dilinin varlığını kanıtlamaktır. Kürt dili Kürt etnik varlığının kanıtlanması için olmazsa olmazlardan birisi olduğu için de Kürdoloji araştırmalarının üzerinde en çok yoğunlaştığı konuların başında Kürt dili gelmektedir.
Ancak Kürtçe yapısal olarak incelendiğinde ağırlıklı olarak Farsça ve biraz da Türkçeden esinlenerek oluşmuş bir dildir. Gerek gramer açısından gerek kullanılan sözcüklerin kökeni açısından bakıldığında Kürtçenin özgün bir dil olduğunu söylemek mümkün değildir.
Ancak Kürtçeden bahsettiğimizde bugün Kürtçe adı altında birbirinden oldukça farklı ve kendi içinde bile anlaşamayan çeşitli lehçeler olduğunu görmekteyiz. Kırmanç, Sorani ve Zazaca lehçelerinin her biri farklı yapısal özelliklere sahiptir.
Ancak Kürtçenin gerçek bir dil olmadığı yine tarihsel seyri göz önüne alınarak görülebilir. Köklü bir dil her şeyden önce yazılı birtakım eserler, edebi metinler, destan ve söylenceler bırakmak zorundadır. Dil bir süre sonra ortadan kalksa bile bu ürünler ışığında onun tarihsel gelişimini ve varlığını kanıtlamak mümkündür.
Kürtçe açısından böyle bir durum söz konusu değildir. Yazılı bir tek Kürtçe tablet ya da günümüze ulaşan tek bir kanıt bulunmamaktadır. Kürt destanları olarak anılan Zerdüşt vb. birkaç destanının da yine Kürtlükle alakalı olduğuna dair inandırıcı hiçbir kanıt yoktur.
Oysa aynı değerlendirmeyi Türkçe için yaptığımızda Orhun kitabelerinden tutun da Türklere ait sayısız yazılı ve sözlü destan ve belgeye kadar günümüze ulaşan ve sayısız kanıt bulmak mümkündür. Kürt dili söz konusu olduğunda ise bu tür kanıtlara rastlanamamaktadır.
Dolayısıyla bugün Kürt dili olarak yutturulmaya çalışılan lehçeleri toparlayarak özgün bir dil yaratma girişimi Kürdolojinin zorlamalarından başka bir şey değildir.
Weber ve Friç’in Kürtçe ile ilgili görüşlerini hatırlatmak bu noktada faydalı olacaktır: “Kürt dili bir dil hamuru değil, bir söz yığınıdır ve herhangi bir milletin belli başlı varlığını göstermemektedir”
Petersburg Akademisinin Kürt, Rus, Alman isimli kampusundan
Kürtçenin içindeki kelimelerin
3000 tanesi Türkçe
2000 tanesi Türkçeleşmiş Arapça
1240 Zin
1030 Türkçeleşmiş Farisi
370 eski Pehlevi
220 Ermenice
108 Gildani
200 Gürcüce
60 Çerkesçe
Olduğunun sonucuna varılmıştır.
Evet, Kürtçe diye bir dil yoktur arkadaşlar. Dili olmayan millet olamayacağına göre.
İNŞALLAH ANLAMIŞSINIZDIR KARDEŞLERİM. Hepimiz TÜRK'ÜZ HEPİMİZ KARDEŞİZ OYUNLARA GELMEYELİM...
Şimdi şunu diyebilirsiniz..
Bu kadar yaygın bir şekilde nasıl konuşulabiliyor o zaman..?
**İşte sorun orada, kendilerine Kürt diyenler birbirlerini bile anlamıyor. Çünkü hepsi kendine öğretilen Kürtçeyi (çakma dilleri) konuşuyor. Bunu şuaradan anlayabilirsiniz; Geçen sene doğuda bir uygulama başladı devlet dairelerinde, sokaklarda, lokantalarda vb. yerlerde Kürtçe isimler kullanıldı ama insanlar örneğin lokantada yemek yiyemediler. Neden mi çünkü isimlerini bilmiyorlar yazdığı halde okuyamıyorlar - okuyanlar ise kendileri farklı bir isimde bildiği için o yemeğin ne olduğunu bilmiyordu.
ANLADINIZ MI?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgili Karıma...