Yeni Anayasa mı....??
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yetmez ama evet: bi bok yiyoruz ama biz de bilmiyoruz.

çağımızın hastalığı okuduğunu anlamamak sanıyodum ama esas virüs okumayıp okumuş gibi yapmakmış ve yayılma hızı da bi cahilin cesareti kadarmış.
artık bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma eşiğini de geçtik. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlarla direk hemfikir olma eşiğindeyiz. daha önce bi vesileyle beğendiğimiz kendimize havalı durur diye etiketlediğimiz insanların bi konu hakkındaki yorumlarını direk benimseyebiliyoruz konuyu hiç bilmeden.
"o diyosa bi bildiği vardır.", "ben ne okuycam da bilicem." iç sesiyle "ben çok okudum araştırdım." yalan dış sesiyle en ateşli tartışmalara da giriyoruz aynı cahil cesaretiyle. konuyu kimse bilmiyosa mesele yok, turnusol kağıdına girmeden rengini muhafaza ediyosun. ama işte arada bilenine denk gelirsen fena rezil oluyosun, ne renk olursan ol mosmor çıkıyosun.
şu üst tanımı al her konuya yapıştır aslında ama bugünkü konu anayasa. "benim gibi düşünmüyosan yanlışsın." diktasıyla konuşmadığım için keskin evetçilerle hiç bi alıp veremediğim yok. dümdüz "evet" diyolarsa, "bizim oğlan neylerse güzel eyler." diyolarsa, "cemaatin kestiği anayasa acımaz." diyolarsa, fettullah gülen'in sözünün üstüne söz söylenmez diyolarsa hiç bi diyceğim yok. bunu sıfır ironiyle söylüyorum.
farklı yetişmişiz, farklı düşünüyoruz, farklı geleceklere bakıyoruz, farklı geçmişlerle yaşıyoruz. tabi ki oylarımız da farklı olucak.
benim derdim "yetmez ama evet"çilerle.
referandumda alınabilicek tavırlar şunlar: evet, hayır, boykot. hepsini kendi meşrebince gerçekleştirebilirsin. gerekçelerini ister açıklarsın ister susarsın. "tatildeyim" diye gelmezsin soran olursa "boykottayım" dersin bunu bile bi yere kadar anlarım. ama beni kimse yetmez ama evetin mantığına ikna edemez.
bedri baykam yetmez ama evetçiler için "sizi iyi niyetli ama saf buluyorum" demiş. ben daha yumuşak bi ifadesini bulamadım o yüzden aynen kullanıyorum.
82 anayasasının değişmesini istememek bi insanlık suçudur, net. aklı başında bi anayasa paketiyle ortaya çıkıp, sağlıklı bi uzlaşma zemini hazırlayıp, darbe anayasasının izlerini tamamen ortadan kaldıran bi taslak oluşturup, bu taslakı madde madde oylattıran bi hükümete rererö diyen de hıncaldır, uluçtur bu da net.
ama arkadaşım, sen anayasanın işine gelen yerlerini al işine geldiği gibi değiştir darbeci anayasayı darbeci yapan bütün unsurları bırak, antidemokratik diye itin götüne soktuğumuz hiç bi şeyi değiştirme, elde var olan sendikal hakları da al, sonra bi de bunu madde madde diil bütün halinde dayat, pardon oylat.. sonra da adın sivil ve demokratik anayasa mimarı olsun. pardon demokratik mi demiştik?
o zaman bi alt alta yazalım;
*12 eylül bi tecavüzse bu tecavüzün oğlu da yöktür var mı itirazı olan yetmez ama evetçi? ya da herhangi bi genç sivil?
ama yökle ilgili herhangi bi düzenleme yapılmadığı gibi telafuz bile edilmedi, neden? çünkü yök zaten ele geçirildi, temiz, güvende. o zaman şöyle okuyabiliriz mi; bizim olanı düzeltmeye ne gerek var yök zaten cepte o zaman demokratik, check.
ihsan doğramacının arkasından ben dahil hepimiz bedduaar okuduk ama o ayrı. yusuf ziya özcanın yökü yök sayılmaz çünkü, onu koy sepete.
*12 eylülcülerin yargılanmasını sağlamak için geçici 15. maddedenin kaldırılacağı vaadi var hepimizi can evinden vuran. pardon ama tsk iç hizmet yasasının 35. maddesini kaldırmadan nası olucak o iş? kılıçdaroğlu "gel 35. maddeyi değiştirelim" derken nerdeydik? üzüm mü yiyoduk da kafalar güzeldi?
*toplu sözleşme belli diil, grev hakkı da yok. sendikaların memur adına dava açma hakkı elinden alınıyor ki höt dedin mi "noluyo lan?" diycek adam kalmasın.
*dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili hiç bir faaliyet ya da söylem yok. dokunmak tek taraflı serbest.
*halk iradesi halk iradesi diye kafa sikip halkın iradesinin çanına ot tıkayan seçim barajını bırak kaldırmak, yüzde 5 e çekmek bile söz konusu diil. halkın iradesiyle verdiği oyları çöpe at sonra halk iradesinden ekmek ye.
*zorunlu din dersi? o tabi ki var. dinde zorlama yok ama.
*özelleştirmeye yargı engeli kalkıyor. çok şükür donumuza kadar özelleştirebilicekler.
*cumhurbaşkanının yetkilerinde sınırlamaya gidilmiş mi? bilakis eli kolu uzanmadığı yerlere de uzatılmış
*anayasa paketinde, işçinin, emekçinin, yoksulun, azınlığın, kadının, çocuğun, eşcinselin ve her türlü ayrımcılığa maruz kalan güruhun haklarını gözeten hiç bir somut adım yok, yargı reformu yok ama bak telefon dinlemeler falan aynen devam.
pardon ama neyine evet? adı değişiklik diye mi mevcut anayasadan bile kötü bi anayasa yapılmasına evet diyosunuz. 82 anayasası değişince içine sıçılan hak ve özgürlüklerinizin inboxınıza iade edileceğini mi düşünüyosunuz?
kendimizi kandırmayalım bu bi anayasa değişikliği oylaması diil bu haliyle hükümete güven oylaması. bu şekilde de rengim evet diyenlere yine dicek bi lafım yok ama bunu "82 anayasısından ne değişirse kar" saflığında meşrulaşırmaya çalışmak ya cehalet ya ayıp.
zaten parti propogandaları da refarandumdan ziyade genel seçim havasında geçiyo. muhalafet de iktidar da kendini kaptırmış gidiyor.
eğer yapılan değişiklikler iyi niyetli ve amaca yönelik olsaydı bize maddeleri tek tek oylama imkanı verirlerdi böyle de top yekün evet ya da hayır demek zorunda kalmadan madde madde hak ettiğince oylardık. ama bu darbe anayasından artı bi farkı olmayan değişkilikler yine darbe anayasası usulüyle önümüze dayatılıp ya tarafsın ye bertaraf tehditiyle oyumuza sunuluyor.
demokrasi umduğunuz anayasayı hazırlayanlar toplu iş sözleşmesi yapmak için memura evet şartı koşuyo aba altından sopa göstermeye bile gerek kalmaksızın, açık açık.
hayırcıların "akıllarından zoru olduğu" söyleniyor bakanlarca.
başbakan zaten boydan soya sopa kadar ilerliycek cürrette.
başka bi bakan da pkklıların sünnetine takmış ordan almış yürüyor.
ama hala demokratik öyle mi?
vesayet anayasasından kaçalım derken, iktidarın dikta anayasasına kucak açıyoruz.
başbakan ve hükümet askeri vesayetin işlelerine burnunu soktuğu noktada karşısındayken işine geldiği ölçüde de yanında.darbecilerin altından girip üstünden çıkarken (eleştirmiyorum yapılması gereken de budur) hükümete e-muhtıra veren büyükanıt'a üstün hizmet madalyası verebiliyo mesela aralarında dönen içeriğini bilmediğimiz bi takım görüşmeler akabinde.
8 yıllık iktidar boyunca elindeki imkanları kullanarak ve diğer partilerle uzlaşarak sivil ve modern bi anayasa hazırlamak yerine eldeki boktan anayasayı yamalı bohça gibi çeke uzata kendi işine geldiği kadar değiştiren bu hükümetin bu anayasayla hangi ihtiyacınıza tam olarak cevap verdiğini çok merak ediorum.
uzlaşıdan değil de tek partinin dayatmasından doğan anayasın vesayet anayasından ne farkı var ayrıca onu da düşün düşün bulamıyorum.
sezen aksu, lale mansur ya da teoman gibi neler döndüğünü bilemez kitleleri oylarıyla yönlendirebilicek isimler bu yetmez ama evetçi cenahta yer alabiliyolar misal, bu iyiniyetli ama saf tavırla.
nedir bildikleri benim görmediğim ama onların gördükleri diye çok merak ettim. bi kaç gün önce de lale mansur ve bedri baykamı telefon bağlantısında karşı karşıya getirmiş tv8, oturdum merakla dinledim iki söylediği anlaşılır insanın oylarının gerekçesi nedir diye.
bedri baykam'ın çoğu zaman kantarın topuzunu kaçıran ulusalcılığı ve lale mansur'un da son zamanlarda ayyuka çıkan rte hayranlığı nedeniyle oylarının rengini biliyodum zira.
bedri baykam anayasanın değişen maddelerinin ve bunların ne demek olduğunu tek tek açıklarken lale mansur derin bi sessizliğe gömülünce ben hat düştü sandım çünkü bahsettiğim "iyi niyetli ama saf" tabiri tam burda ağzıdan çıktı ama karşı taraftan hiç bi cevap bulamadı. ama tam erdoğanla ilgili bi cümlede mansur söz girip "tmk mağduru çocuklarla ilgili başbakan bizi dinledi çok samimiyet gösterdi tavrından çok hoşnut kaldık" gibi bi şey dedi.
lale mansurun evet gerekçesi budur yani, ahde vefa. başbakan bizim düğüne geldi biz de onunkine gitmezsek ayıp. başka bi gerekçe yok, baykam'ın savlarına yanıt yok, akla yatkın tek bi cümle yok.
yetmez ama evet. yemedik ama tamam.
yetmez ama evet cephesinden baskın oran da dahil olmak üzere bir tane mantıklı ve doğru gerekçe duymadım şimdiye kadar. anayasa paketinde var sandıkları bi çok şey yok, olanların da çoğunun uygulama alanı yok üstelik. oylamada yeterli sayıyı bulamayan ve paketten çıkarılan 8. maddeyi var sanıp bunun için evet diycek adam duydum her şeyi geç.
ama işte yetmez ama evet cephesinin oluşturduğu entellektüel ilüzyon ve hayır cephesine yaftalanan darbeci, ergenekoncu, kemalist, laikçi etiketleri değişiklikler hakkında en ufak bi bilgisi olmayanları da kararlarını verirken "baskın oran diyosa bi bildiği vardır" noktasından vuruyor. ama bu kadar. o diyosa doğrudur, bu diyosa bi bildiği vardır, altı bomboş. kimin neyi ne niyetle dediğinin farkında olmadan o fikrin payındalar.
yoksa 12 eylülün ürünü olan akp hükümetinin 12 eylülün izlerini siliceğine inanacak ve buna bel bağlıycak kadar saf olamayız diye düşünüyorum.
bunu ukalalıktan demiyorum kimseyi de ezme kastım yok ama ben aldığım hukuk eğitimiyle maddeleri mot-a-mot okuyarak yapılmak istenen ve yapılır gibi görünenin farkını anca anlarken lütfen siz de birbirinize madde kopyalamaktan vazgeçin. anayasa bi bütündür. bi madde ondan sonra gelicek maddelerin zeminini hazırlar, birini çeksen domino taşı gibi yıkılır. seçim barajının kaldırmadan getirilern "anayasa mahkemesi üyelerini meclis atasın işte ne güzel" sevinç nidası nın gücünü aldığı madde de işte bu yüzden bi bokuma yaramıycağı gibi çok daha tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
yapılan değişikliklerin yetersiz olması bi yana çoğu kötü niyetli ve tehlikeli.
her yana uzanıp yargıda tıkanan kadrolaşmalarının lavabo açı bu paket.
bunu yapıcağıma ben de inanmazdım ama sözü şu noktada ahmet hakana bırakıyorum: "yök’ü ele geçirdikten sonra tek bir sızlanma kelimesi bile etmeyenlerin, yüksek yargıyı ele geçirdikten sonra da aynısını yapacaklarından eminim"
bilmem anlatabildim mi?
yanlışım eksiğim varsa uyarın,
"şunu şöle biliyosun ama aslında böle "diyin,
"haklısın ama bi de şöle bi şey var" diye ekleyin,
ama şu "yetmez ama evet"in altını bi dolduralım artık.
yoksa benim için yetmez ama evet, yakışıklı diil ama sempatik, tembel ama çalışmıyo gibi "ne bok olduğunu ben de biliyorum ama elimde başka açıklamam da yok" bahanesinden öte gidemiycek.
pusulanın kenarına not mu düşüceksiniz, oyum evet ama şu şu eksik diye.
ya da yetmez ama evetler evetlerden bi puan eksik mi sayılıcak; "evet"ler 3, "yetmez ama evet"ler 2, "hayır"lar 1, gibi.
valla anlamıyorum.
ama bak ben anlatıyorum ve bitiriyorum, beceremediniz, o yüzden hayır.
Alıntı...
Monday, August 23, 2010
Yorumlar
Yorum Gönder